İlham Perileri Enkaz Altında
Bugün bu ülkede bir AVM, bir rezidans, bir millet bahçesi aylar içinde inşa edilebiliyor. Ama bir müzenin yeniden yapılması on yıllara yayılıyor. Bu rastlantı değil, tercihtir. Bu tercihin adı da şudur: "Unutmak, hatırlamaktan daha ucuzdur."

“Müzeler, ilham perilerinin yaşadığı evlerdir.” – Sunay Akın
Peki ya o evler yıkılırsa?
Isparta’da tam 11 yıldır bir müze yok. Önce “depreme dayanıksız” denildi, kapatıldı. Ardından "restorasyon" bahanesiyle yıllarca çürümeye terk edildi. Tadilat sırasında hasar gördü, sonra tamamen yıkıldı. Yerine yenisi yapılmadı.
Bugün ne bir açılış tarihi var, ne bir inşaat, ne de bir açıklama. Isparta halkının geçmişi, bir inşaat tabelası bile olmadan sessizce yok sayıldı.
Bugün bir başka acı haber daha geldi: Antalya Arkeoloji Müzesi de kapatıldı. Aynı gerekçeyle—depreme dayanıksız. Türkiye’nin en önemli arkeolojik koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan bu müze yıkılacak. Ne zaman yeniden yapılır? Belirsiz. Ne kadar sürecek? Bilinmiyor. Tıpkı Isparta gibi.
Türkiye genelinde, depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle kapatılan yüzlerce belki binlerce kamu binası var. Bunların büyük bölümü okul, kütüphane, kültür merkezi ve müzeler. Beton yorgun, ama asıl yorgun olan şey devletin kültüre ve eğitime bakışı.
Isparta’da deprem güçlendirmesi yapılan okulların, yeniden depreme dayanıksız olduğu da ayrı bir trajedi.
Bugün bu ülkede bir AVM, bir rezidans, bir millet bahçesi aylar içinde inşa edilebiliyor. Ama bir müzenin yeniden yapılması on yıllara yayılıyor. Bu rastlantı değil, tercihtir. Bu tercihin adı da şudur: "Unutmak, hatırlamaktan daha ucuzdur."
Müze yapamayan bir devlet, geçmişiyle yüzleşmek istemeyen bir devlettir. Çünkü müzeler yalnızca tarihi anlatmaz, aynı zamanda hataları da gösterir.
Bu yüzden yıkılan her müze sadece taş değil, bir toplumun kendine ait hikâyesidir. Yok edilen hafızadır.
Bugün Isparta’da müze yok.
Yarın Antalya’da da olmayacak.
Sonra nerede olmayacak?
Belki sizin şehrinizde, belki sizin çocukluğunuzda.
Ve o gün geldiğinde, belki bir lahit şöyle fısıldayacak:
“Ben bir taş parçası değilim. Ben sizin hikâyenizim. Ve siz, kendi hikâyenizi yıkıyorsunuz.”
TÜM KÖŞE YAZILARI İÇİN TIKLAYIN